Dün sendikamız ana hesabından ilan edildiği ve tepki gösterildiği üzere, ÖSYM tarafından, 2026 yılı için DUS sınavının yalnızca bir kez yapılacağı ilan edilmiştir. Bu konu tek söylemle kapatılamayacak kadar önemli ve alt açılımları olan bir konudur.
Bu ani değişiklik, sınava hazırlanan adayların çalışma programlarını belirsizlik içine sokmuş, moral ve motivasyon kaybı yaratmıştır. Bu konunun ilk ve en sıcak sonucudur. Biraz daha uzun vadeli sonuçlara baktığımızda, sınavın senede bir kez yapılması, kazanamayan bireylerin bir sonraki sınava kadar, bir yıl, mesleki gelişimlerini ertelemeleri anlamına gelmektedir ki bu durum hem bireysel hem de toplumsal düzeyde verimsizlik sonucunu doğmaktadır. Özellikle, genç diş hekimleri için bu gecikme, hem finansal yük (hazırlık kursları, geçici istihdam) hem de duygusal tükenmişlik yaratmaktadır.
Bir branş sendikası olarak konuya daha geniş perspektiften bakmak ve gereken uyarıları yapmak mesleki ve toplumsal görevimizdir.
-Yıllardır süregelen kontrolsüz ve plansız fakülte artışları,
-Kamu ağız ve diş sağlığı hizmetlerine gereken yatırımın yapılmaması sebebiyle kamuda ihtiyacı giderecek kadroların açılamaması, gerekli istihdamın oluşturulamaması,
-Kolay ulaşılabilirlikten sömürü düzenine dönüşmüş özel sektör istihdamı, ??sayısı 20.000'e varan kamuya atama bekleyen işsiz bir diş hekimi kitlesi yaratmıştır.
-Yeni mezun meslektaşlarımızın tek umudu kamuya atanabilmek, kamu veya özel sektörde daha iyi koşullarda çalışabilmek için uzmanlık sınavına hazırlanmak ve kazanmak haline gelmiştir.
-Bir sonuç olarak, yeni mezunları ve ailelerini ekonomik açıdan zorlayan yeni bir ekonomik düzen, DUS'a hazırlanma piyasası oluşmuştur.
-İstihdam sorunları,diş hekimliği mesleğini değersizleştirmekte, diş hekimlerinde uzmanlaşmaya koşullanma sonucu meydana getirmektedir.
-Bu derecede uzmanlaşma talebi, dünyada hiçbir ülkede bulunmayan, gerçekçi olmayan ve mevcut eğitimci kadrolarla desteklenmesi imkânsız bir modeldir. Ne devlette ne özelde bu kadar uzmanın istihdam edilmesi imkansızdır.
-Bu kontrolsüz talep ve plansız devlet politikaları devam ederse, sonuç, lisans mezunu diş hekimlerinde olduğu gibi uzman diş hekimlerinde de işsiz bir kitle oluşmasıdır.
DİŞHEKSEN OLARAK ALTINI ÇİZEREK UYARIYORUZ!
-Toplumun ağız diş sağlığı için gerekli temel unsur diş hekiminin kendisidir.
-Diş hekimliğinde pratisyen kavramı yoktur.
-Her diş hekimliği fakültesi mezunu tüm tedavi süreçlerini gerçekleştirebilecek yetkinlikte yetiştirilmelidir.
-Diş hekimliğinin lisans eğitimi ve uzmanlığı tıp hekimliği mantığıyla kategorizasyona zorlanamaz.
-Bu tablo, plansızlığı “yoksunlukla” karıştıran diş hekimliğini tıp hekimliği mantığıyla değerlendiren, diş hekimliği mesleğinin iç dinamiklerini bilmeyen liyakatsiz karar vericilerin yarattığı bir istihdam krizidir ve mesleğimizi uçurumun kenarına getirmiştir.
ACİLEN DEVLET BU GİDİŞATA MÜDAHALE ETMELİ, tüm bu süreçler; YÖK, Sağlık Bakanlığı, liyakatli Diş Hekimi yöneticiler, akademisyenler, TDB, meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde, bilimsel veriler ışığında planlanmalıdır.
DİŞHEKSEN, DUS Mücadelesinde Gençlerin Yanında!
— Diş Hekimliği Sendikası (Dişhek-Sen) (@disheksen_org) November 19, 2025
Dişheksen Sendikası Genel Başkanı Sayın Uzm.Dr.Dt.Banu Yıldırım, Dus sınavının yılda bire düşürülmesini protesto etmek için Ankara'da toplanan genç diş hekimlerinin basın açıklamasına katıldı. Basın açıklamasında dile getirdiği… pic.twitter.com/oahdiVE1Wk