1998 tarihli Hasta Hakları Yönetmeliği ile İl Sağlık Müdürlükleri bünyesinde oluşturulan Hasta Hakları Kurulları, hasta şikayetlerini değerlendirmek ve ilgili başhekimliklere görüş bildirmek amacıyla faaliyet göstermektedir.
?Kurul kararları her ne kadar “tavsiye” niteliği taşısada, hastane yönetimleri tarafından,
-İdari baskı, 
-Disiplin süreçleri için dayanak, 
-Mobbing unsuru olarak kullanılmaktadır.
?Kurulların hasta lehine popülist işleyişi, hekim haklarını gözetmemesi, TTB,TDB ve diğer meslek örgütlerinin raporlarında vurgulanmaktadır.  
?Kurul tarafından "hasta hakkı ihlali" tespiti yapıldığında, idare tarafından hekime uyarı, kınama veya maaş kesintisi gibi idari cezaların verilmesi; devamında Ek Ödeme Yönetmeliği gereği en az bir taban ödeme kesintisine neden olmakta, bu durum  hekimlerde maddi manevi mağduriyet yaratmaktadır. 
??TDB ve TTB’nin yayımladığı raporlar, şikayetlerin yaklaşık %40’ının hekim dışı sistemsel sorunlardan kaynaklanmasına rağmen, idari kararların çoğunlukla hekimi sorumlu konuma düşürdüğünü göstermektedir. 
??MHRS kaynaklı klinik yoğunlukları, personel eksiklikleri gibi hastayla iletişimi doğrudan etkileyen olumsuz çalışma koşulları Kurullar tarafından dikkate alınmamaktadır. 
??Basit iletişim sorunları dahi (idarenin yönlendirici tutumunun da etkisiyle) doğrudan hasta hakları kuruluna taşınmakta ve bu süreç hekime dönük bir cezalandırma mekanizmasına dönüşebilmektedir.
??Sistem, hastalara Cimer, Sabim, hasta hakları birimi gibi çoklu şikayet mekanizmaları sunarken; hekimlere yalnızca “Beyaz Kod” yolu bırakmaktadır. Sözel ve fiziksel şiddet içeren durumlarla karşılaşan hekimler Beyaz Kod vermek zorunda kalmakta; ancak süreç çoğu zaman caydırıcı cezalarla sonuçlanmadığı gibi hekim açısından mahkeme süreci ve mesai kaybı yaratmaktadır. 
?? Sistem içinde yaşanan anlık gerginliklerin, iletişim sorunlarının veya çalışma koşullarından kaynaklanan aksaklıkların, idare tarafından çözülmeye çalışılmadan, doğrudan Hasta Hakları Kurulu’na sevk edilmesi; liyakatten uzak, popülist ve hekim karşıtı idarecilik göstergesidir.
??Bu çerçevede, İl Sağlık Müdürlüklerinin dikkatine sunuyoruz;
– Hasta Hakları Kurullarının karar süreçleri denetlenmelidir.
– Kurul kararlarının, idareler yoluyla hekimler üzerinde baskı aracına dönüşmesine son verilmelidir.
–  Olumsuz çalışma koşulları, personel ve ekipman eksikliği ve yüksek MHRS sayıları  gibi hekim dışı faktörler, dikkate alınmadan verilen disiplin cezalarının hakkaniyet ilkesine aykırı olduğu görülmelidir.
?? Meslektaşlarımız, ağır iş yükünün yanı sıra, liyakatsiz, kendi karnelerinin derdinde idareciler sebebiyle yersiz hasta şikayetleri ile muhatap olmakta, idare tarafından çözülmesi gereken hekim dışı faktörlerden kaynaklı şikayetler, hekimlere baskı unsuru, idari ve maddi ceza olarak dönmektedir.  
?Sistemsel ve idari yetersizliklerden kaynaklanan hasta memnuniyetsizliklerinin sonuçlarının hekimlere yüklenmesi kabul edilemez.
?? DİŞHEKSEN SENDİKASI olarak, Hasta Hakları Kurulları tarafından taraflı, eksik incelemeye dayalı veya objektiflikten uzak şekilde verilen “hasta hakkı ihlali” kararlarının; üyelerimiz açısından idari cezalara, ek ödeme kesintilerine ve mesleki itibar kaybına yol açması halinde, sürecin tüm hukuki boyutlarıyla sonuna kadar takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiririz.