Kamu diş hekimliği bugün, yıllardır ertelenen yapısal sorunların birleştiği kritik bir eşiktedir. Bizler, kamu diş hekimlerinin mali ve özlük haklarında, çalışma koşullarında ve mesleki değer kaybında gittikçe kötüye giden süreci bizzat yaşayarak gördüğümüz için DİŞHEKSEN SENDİKASI OLARAK mücadele yoluna çıktık. Sorunlarımızın STK'lar tarafından yeterince gündeme alınmadığını, karar vericilerin diş hekimliğini popülist ve günübirlik uygulamalarla yönlendirdiğini, hem kamu hem özel sektör hem de eğitim alanında ciddi bir plansızlık döngüsü oluştuğunu tecrübe ederek bu mücadeleye başladık.

Bugün Türkiye’de ağız ve diş sağlığı hizmetleri;

1. Plansız fakülte ve kontenjan artışları sebebiyle 20 bine ulaşan atanamayan işsiz diş hekimi kitlesi,
2. Kamuda liyakatten uzak yönetim ve bilimsel işleyişi zorlayan idari dayatmalar,
3. Halkın tedaviye erişimini bile zorlaştıran sistemsel düzensizliklersebebiyle ciddi bir kaosun içindedir.

Bu nedenle çağrımız nettir:

• Kamu Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri Genel Müdürlüğü acilen kurulmalıdır.
• Bu Genel Müdürlüğün tüm yöneticileri sahadan gelen, deneyimli ve liyakatli diş hekimleri ve uzman diş hekimleri olmalıdır. 
• Teşvik sistemi, işletme yönetmeliği, çalışma usulleri ve ek ödeme modeli diş hekimliğinin doğasına uygun biçimde yeniden düzenlenmelidir.

Ayrıca;
Diş hekimliği fakülte ve kontenjan sayıları derhal düşürülmelidir.20.000’i aşan atanamayan meslektaşımız ortadayken yeni mezun vermek, toplumsal ihtiyaca değil yalnızca popülist hesaplara hizmet eder. Bu durum mesleği stratejik personel niteliğinden uzaklaştırmakta, değersizleştirme riskini büyütmektedir.

Buradan açıkça soruyoruz:

• Diş hekimliği stratejik personel kapsamından çıkarılmak mı isteniyor?
• Emeklilik ve özlük haklarımız değersizleştirilmek mi isteniyor?
• Eğer böyle bir niyet varsa, bunu asla kabul etmeyeceğimizi beyan ediyor; tüm sivil toplum kuruluşlarını bu tehdit karşısında ortak tavır almaya davet ediyoruz.

Kamu diş hekimi;

1. Kadrolu, güvenceli,
2. Hak ettiği gelir seviyesinde,
3. Bilimsel veriler ışığında belirlenen hasta sayılarıyla,
4. Modern donanımlarla,
5. Hekimlik özerkliği korunmuş biçimde hizmet sunmalıdır.

Diş hekimliğinin itibarında tasarruf olmaz.
Atanamadık diye, genç meslektaşlarımızın geceli vardiyalar, ağır sözleşmeli modeller, düşük ücretli ve güvencesiz uygulamalara yönlendirilmesi sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmaz. Bu tür kestirme çözümler hem mesleği çökertir hem toplumun ağız ve diş sağlığı hizmetini daha da geriye götürür.

Bizim talebimiz nettir:
Devletimiz kamu diş hekimliğine gerekli yatırımı yapmalı; plansızlığın doğurduğu ağır sonuçları yeni yanlışlarla büyütmemelidir.
Kamu diş hekimliği; halk sağlığının ayrılmaz bir parçası, stratejik ve yüksek niteliği olan bir hekimlik dalıdır.

Son olarak tüm meslektaşlarımızın 22 Kasım Türk diş hekimleri gününü kutluyoruz.

Dişheksen Sendikası,
22 Kasım Günü’nü, geleneksel kutlama pratiklerinin ötesine taşıyarak Diş Hekimleri Günümüzü, mesleğimizin itibarını ve haklarımızı güçlendirmeyi amaçlayan yargı süreçleriyle kutladı.

Kasım ayı içerisinde iki stratejik dava açtık.

Birinci dava, İzmir’de uygulanan 26 MHRS DAYATMASINA karşı, tüm ülkede emsal teşkil edecek YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VE İPTAL DAVASIDIR.

İkinci dava TEŞVİK EK ÖDEME DAĞITIMINDAKİ ADALETSİZLİĞE karşı açtığımız DANIŞTAY DAVASIDIR.

3.Davamız da Devlet hastanelerinde görev yapan diş hekimlerinin 8. TOPLU SÖZLEŞME KAYNAKLI MAĞDURİYETLERİ için hazırlanan davadır, OCAK AYINDA yargıya taşınacaktır.